+18
Sömürgeci faşist rejimin hapishanelerinde,
2800’ü aşkın öğrenci ve bu sayıdan çok daha fazla öğrenci olmayan genç tutsak
var.
Yaz
kamplarına giden, basın açıklamalarına katılan, gençlik derneklere üye olan
gençler fişleniyor, kendileri ve ailesi polis tarafından tehdit ediliyor.
Üniversite
açılışlarında muahlif gençler sesini çıkardığında, stant açtığında, basın
açıklaması yaptığında saldırılara uğruyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.
Okullarından
atılıyor.
“Parasız
eğitim istiyoruz” diye pankart açan gençlere onlarca yıl hapis cezaları
veriyor.
Okullardaki
derslerin içeriği ve yöntemi gerici, araştırmayan, sorgulamayan tek tip bir
nesil yetiştirmeye yöneliktir.
Öğrenci
gençliğin yanı sıra, işçi gençlik de örgütlenme hakkından yoksun.
Milyonlarca
işçi gençlik, kölece çalışma koşullarında sendikalaşma hakkını dahi
kullanamıyor.
İşsizler
içinde genç işsizlerin oranı giderek yükseliyor.
Türkiye’nin
siyasal ve ekonomik düzeni gençliğe bir gelecek vaat etmiyor.
Peki
gençliğin söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü önünde onca yasak, baskı ve
saldırı varken vekilliğe ve yerel yönetimlere seçilme şansının 18’e indirilmesi
neyi ifade ediyor?
AKP, yeni
bir açılım yaptıklarını, gençlere politika yapma imkanı vereceklerini, gençliğe
Meclisin kapılarını açacaklarını, gençliğe ecciyadları olan Fatih’in izinden
gitme fırsatı tanıdıklarını, gençliğe güvendiklerini vb. demagojileri eşliğinde
seçilme yaşını 18’e indirilmesiyle yasa değişikliği böyle anlatıldı.
AKP’nin onca
marifeti ortadayken, bu sunuşa ve anlatıma kim inanır?
AKP
gençliğin politika yapma hakkının önün açmıyor, bilakis gençliği kendi
politikalarına yedeklemeyi amaçlıyor.
AKP,
gençliğin örgütlenme özgürlüğünü tanımıyor, hatta engelliyor.
Ama kendisi
örgütlemeye çalışıyor.
AKP,
gençliğin kendisinin ve toplumun sorunlarına sahip çıkmasını ve
devrimcileştirmesini istemiyor, gençliği sistem içine çekmeye, kendi ideolojik
çizgisine kazanmaya çalışıyor.
Genç bir
nüfusa sahibiz.
Genç işçi,
işsiz ve eğitimli genç sayısı giderek artıyor.
İçinde
bulunduğu koşullarda gençliğin politikleşme eğilimi hızlanıyor.
12 Eylül
depolitizasyon/apolitikleşme süreci sonrası bu apolitik kuşağın yerini alan
gençlik kuşağının politikaya yakın durması, yatkın olması geniş genç yığınların
ideolojik tercih arayışlarını gündeme getiriyor.
AKP bu
gençliği örgütlemek, yedeklemek, ideolojik ve politik olarak kazanmak istiyor.
AKP siyasi
geleceğini sağlama alma arayışında.
Bu,
amaçlarının birinci boyutunu oluşturuyor.
İkincisine
gelince, AKP artık devleti temsil ediyor, geleneksel T:C’nin Kemalist
ideolojisi aşındı, aşıldı, bir çimento olma niteliğini yitirdi.
Devlet
partisi olarak AKP, bu dinamik kitleyi devlet ve düzen sınırları içinde nasıl
tutacak, farklı arayışlara yönelenleri nasıl düzen içine çekecek?
Kemalizmle
mi?
Hayır, bu
miadını doldurdu.
Gençlik yeni
bir dünya görüşü arayışında.
Kapsayıcı,
esnek, eklektik, katı kuralları olmayan, yeni yaşam tarzına uygun bir dünya
görüşü.
AKP sınıf
karakteri, pragmatizmi, eklektizmi kapsayıcılığı, vb. ile gençlik için bir
adres olmaya soyunuyor.
Hem devlete
düzene kazanma, hem parti çizgisine gençliği kazanma amacıyla hareket ediyor.
Bu taktik
değil, “devlet partisi AKP” olarak stratejik önemde bir adımdır.
AKP, dindar
nesil yetiştirme hedefinin bir parçası olarak seçilme yaşının 18’e düşürülmesi
yasası çıkarttı.
Cemaat
okulları ve imkanları, 4+4+4 eğitim sistemi, imam hatip okullarının sayısının
arttırılması, Kur’an kurslarının yaygınlaştırılması neyi amaçlıyorsa, bu yasa
da aynı şeyi amaçlıyor.
Okullara,
gençliğe dair yaptıkları her şey, dindar ve ideolojik olarak kazandıkları bir
gençlik yaratmak içindir.
Seçilme
yaşının 18’e düşürülmesi tartışmalarında bu amaçlarını açık açık ta ortaya
koydular.
Geniş
gençlik kitlelerinin önünde örnek dindar genç modelleriyle çıkacak, bunun
propagandasını, bunun örgütlenmesi, bunun manipülasyonunu yapacaklar.
Seçim
barajının %10, seçim yasasının anti demokratik, seçim masrafının yüz binlerce
TL’yi bulduğu koşullarda yoksul gençlerin, işçi ve emekçi çocuklarının,
gençlerin oralara seçilemeyeceği ortadadır.
Yaşlı
AKP’lilerin vitrinlik seçmece olarak patron çocuklarına lütfettikleri
“seçilmişlerin koltukları” göstermeliğin ötesine geçemeyecektir.
Yarın,
18’lerinde iki insanın Mecliste AKP vitrininde olması, GENÇ olarak orada
oldukları anlamına gelmeyecektir.
Tıpkı AKP’li
Kürt vekillerinin Kürt olarak, AKP’li Alevilerin Alevi olarak mecliste
bulunmayışları gibi.
Yeri
gelmişken, kısaca CHP ve MHP’nin bu konudaki tavrına değinmeden geçemeyeceğim.
CHP
askerliğini yapmış, bu koşullarda en az 21’ini geçmiş kişilere seçilme hakkını
sundu.
Erkek ve
asker CHP, bir kez daha genç kadınlara ve askerlik yapmamışlara “vatandaşlık
hakkını” uygun görmediğini göstermişti.
MHP
temsilcileri ise Mecliste iki yanına 18’lik iki erkek genç alarak bunların
seçilebilir yeterlilikte olmadığını gençleri aşağılayarak göstermişti ve
kadınlar yine yer yoktur.
MHP’ye göre
gençler askerde ölmek için yaratılmıştır ama seçilme yeterliliğine sahip
değildir hiçbir zaman!
Peki, biz
nerede duruyoruz?
Bizim
gençliğimiz ne yapacak?
Öncelikle
AKP’nin sahte genç severliğini, demagojilerini, amaçlarını teşhir edeceğiz.
İpliklerini/amaçlarını
pazara çıkaracağız.
Seçilme
yaşının düşürülmesi için gençlerin bu hakkı kazanması ve kullanabilmesi için
mücadele edeceğiz.
Ama bunun,
gençliğin özgürce politika yapma, söz söyleme eylem yapma ve örgütlenme
hakkıyla beraber bir anlamı, bir değeri olduğunu bilerek mücadeleye devam
edeceğiz.
Gençlik
doğası gereği araştıran, sorgulayan, yeniliklere açık ve toplumun hızlıca
politikleşmeye en yakın dinamik kesimidir.
Gençliği
devrimin safına kazanmanın büyük olanakları birikiyor.
Devrimcilerin,
sosyalistlerin arayış halindeki bu genç nüfusun en geniş yığınları ile
ilişkisi, onları politik, ideolojik ve örgütsel olarak kazanmak hedefi ile
yürütülmelidir.
Gerek
gençliğin özgün sorunları ve gerekse toplum, diğer ezilen kesimlerin sorunu ve
talepleri ekseninde canlı ve etkili politik faaliyet, gençlik yığınlarına
ulaşmanın, dokunma ve onları kazanmanın en etkili silahıdır bugün.
Gençliği biz
kazanacağız, devrim kazanacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder