27 Temmuz 2013 Cumartesi



ZAPT-E-DE-MEZ-Sİ-NİZ
“Çapulcu”lar lafını etti ya başbakan…
Ettiğine bin pişman edildi, “Hepimiz çapulcuyuz” diyen milyonlar tarafından…
Şimdi de “paçavra” lafına sarıldı!
“İllegal paçavralar”, “bölücü posterler” asılıyormuş devletin kurumlarına!
Polis, Taksim’i ve Gezi Parkı’nı vahşet görüntüleri eşliğinde yeniden işgal etme girişiminde bulundu ya…
O saldırının “gerekçesi”ni söylüyor TV’den…
Taksim Meydanı’ndaki AKM (Atatürk Kültür Merkezi) ve başkaca binalara asılan onlarca parti, platform, inisiyatif, dergi, vb. politik yapıların pankartlarını kastediyor “illegal paçavralar” derken…
            O zaman, mesela tek tek yazalım AKM’ye asılan pankartları da herkes bilsin kimmiş bu “illegal”ler:
ÇARŞI…
ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi)…
Mücadele Birliği Platformu…
TKP (Türkiye Komünist Partisi)…
SYKP (Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi)…
EMEP (Emeğin Partisi)…
Devrimci Duruş Dergisi…
Söz Dergisi….
SODAP (Sosyalist Dayanışma Platformu)…
HKP (Halk Kurtuluş partisi)…
Alınteri Dergisi…
Öğrenci Kolektifleri…
Özgürlükçü Gençlik Derneği…
Devrimci İşçi Partisi…
TÖPG (Toplumsal Özgürlük Platformu Girişimi)…
TÜM-İGD…
Türkiye Gerçeği Dergisi, Çağrı Dergisi,
BDSP (Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu),
Halk Cephesi,
Devrimci Anarşist Faaliyet,
vs…
Ve ayrıca, Denizlerin, Mahirlerin, Kaypakkayaların posterleri…
Marks, Engels, Lenin’in resimleri…
Yani…
Paçavralaşmış bir demagoji…
Külliyen yalan!…
Bu pankartlarda adı geçen kurumların hiç birisi “illegal” değildir…
Hepsi mevcut yasalar çerçevesinde, devletin “izni” ve “bilgi”si dahilinde kurulmuş yapılardır…
Ancak, şu ya da bu düzeyde ve biçimde, hükümete, rejime ve düzene karşı mücadele yürüten muhalif anlayışları temsil etmektedirler…
Keza, Denizler ve Mahirler  halklarımızın yüreğinde ve aklında meşrulukları çoktan yer etmiş, onların büyük sevgi ve saygısını kazanmış devrimci önderlerdir…
Hele hele, Marks, Engels, Lenin’in insanlığa, özgür ve insani bir dünya arayışına mal olmuş dev tarihsel kişilikleri yanında senin adın bile geçmez, Başbakan!
Her yere diktiğin “illegal” korkulukların da…
Her gün yinelediğin “dik durma” palavraların da…
Sökmez, işe yaramaz artık…
Uyandı bir kere halk…
Anılacaksan eğer bir gün tarihin özgür vicdanı tarafından; Sezarların, Yavuz Sultan Selimlerin, Bonapartların, Milli Şeflerin, Hitlerlerin, Salazarların, Pinoşelerin, Ziya ül Hakların, Kenan Evrenlerin, Ariel Şaronların yanında anılacaksın…
Bilumum tiranların, despotların, faşistlerin; yani “öldürmeyi iyi bilenlerin” yanında  anılacaksın!
F Tipi insanlık dışılığıyla anılacaksın…
Terörle Mücadele Yasaları’yla uyguladığın gestapo hukukuyla anılacaksın…
Sokaklardaki polis işkenceleriyle ve cinayetleriyle anılacaksın…
Roboski’yle anılacaksın…
Reyhanlı’yla anılacaksın…
10 yılda 10 bin iş cinayetleriyle anılacaksın…
1 Mayıs yasaklarıyla anılacaksın…
Taksim ve Gezi Parkı vahşetiyle anılacaksın…
Ve bir de tabii, nasıl olup da Türkiye’nin cebi şişkin zenginlerinden biri olduğunla anılacaksın!..
Nasıl oldun hakikaten; “legal” yollarla mı, “illegal” yollarla mı?..
İktidar ortağın cemaat, “legal” mi “illegal” mi?…
Kayıtlı mı “hizmet”leri, devlette?…
Neresinde devletin, “legal”inde mi, “illegal”inde mi?..
Nereden geliyor bu cemaatin değirmeninin suyu?…
“İllegal” değil miydi PKK?…
Abdullah Öcalan, “bölücü başı” değil miydi?…
Kandil TC Vilayeti, Murat Karayılan da  sizin atadığınız valiniz miydi?…
Kürt halkı, örgüt tarafından kandırılmış, korkutulmuş cahil cühelalardan ibaret değil miydi?
Keskesor, resmi belgelerinizde paçavra/bez parçası olarak geçmiyor muydu?
Ne oldu?…
“İllegal”lerle, “bölücü”lerle müzakere masasına oturdunuz, oturtuldunuz, oturmak zorunda kaldınız!..
Hangi tarafınızla oturdunuz, onu merak ediyoruz; “illegal” olan mı “legal” olan mı?…
Taksim’e girebilirsiniz yeniden…
Gezi Parkı’nı yeniden işgal edebilirsiniz…
Vahşetle, yaralayarak, öldürerek gelebilirsiniz…
Buna yetecek polis gücünüz, gazınız, silahınız var…
Ama artık oraları zapt edemezsiniz, buna gücünüz yok…
Döner döner geliriz…
Bir gider bin geliriz…
Çünkü yürekleri zapt edemezsiniz…
Öfkeyi zapt edemezsiniz…
Onuru zapt edemezsiniz…
İnsan’ı zapt edemezsiniz…
Halkı zapt edemezsiniz…
İllegal ya da legal…
Adalet duygusunu…
Eşitlik düşüncesini…
Özgürlük isteğini…
Ezilenlerin iradesini…
Devrimi…
Zapt e-de-mez-si-niz…
İki kere iki dört!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder