ZAPT-E-DE-MEZ-Sİ-NİZ
“Çapulcu”lar lafını
etti ya başbakan…
Ettiğine bin pişman
edildi, “Hepimiz çapulcuyuz” diyen milyonlar tarafından…
Şimdi de “paçavra”
lafına sarıldı!
“İllegal paçavralar”,
“bölücü posterler” asılıyormuş devletin kurumlarına!
Polis, Taksim’i ve
Gezi Parkı’nı vahşet görüntüleri eşliğinde yeniden işgal etme girişiminde
bulundu ya…
O saldırının
“gerekçesi”ni söylüyor TV’den…
Taksim Meydanı’ndaki
AKM (Atatürk Kültür Merkezi) ve başkaca binalara asılan onlarca parti,
platform, inisiyatif, dergi, vb. politik yapıların pankartlarını kastediyor
“illegal paçavralar” derken…
O zaman, mesela tek tek yazalım
AKM’ye asılan pankartları da herkes bilsin kimmiş bu “illegal”ler:
ÇARŞI…
ESP (Ezilenlerin
Sosyalist Partisi)…
Mücadele Birliği
Platformu…
TKP (Türkiye Komünist
Partisi)…
SYKP (Sosyalist
Yeniden Kurtuluş Partisi)…
EMEP (Emeğin Partisi)…
Devrimci Duruş
Dergisi…
Söz Dergisi….
SODAP (Sosyalist
Dayanışma Platformu)…
HKP (Halk Kurtuluş
partisi)…
Alınteri Dergisi…
Öğrenci Kolektifleri…
Özgürlükçü Gençlik
Derneği…
Devrimci İşçi Partisi…
TÖPG (Toplumsal
Özgürlük Platformu Girişimi)…
TÜM-İGD…
Türkiye Gerçeği
Dergisi, Çağrı Dergisi,
BDSP (Bağımsız
Devrimci Sınıf Platformu),
Halk Cephesi,
Devrimci Anarşist
Faaliyet,
vs…
Ve ayrıca, Denizlerin,
Mahirlerin, Kaypakkayaların posterleri…
Marks, Engels,
Lenin’in resimleri…
Yani…
Paçavralaşmış bir
demagoji…
Külliyen yalan!…
Bu pankartlarda adı
geçen kurumların hiç birisi “illegal” değildir…
Hepsi mevcut yasalar
çerçevesinde, devletin “izni” ve “bilgi”si dahilinde kurulmuş yapılardır…
Ancak, şu ya da bu
düzeyde ve biçimde, hükümete, rejime ve düzene karşı mücadele yürüten muhalif
anlayışları temsil etmektedirler…
Keza, Denizler ve
Mahirler halklarımızın yüreğinde ve aklında meşrulukları çoktan yer
etmiş, onların büyük sevgi ve saygısını kazanmış devrimci önderlerdir…
Hele hele, Marks,
Engels, Lenin’in insanlığa, özgür ve insani bir dünya arayışına mal olmuş dev
tarihsel kişilikleri yanında senin adın bile geçmez, Başbakan!
Her yere diktiğin
“illegal” korkulukların da…
Her gün yinelediğin
“dik durma” palavraların da…
Sökmez, işe yaramaz
artık…
Uyandı bir kere halk…
Anılacaksan eğer bir
gün tarihin özgür vicdanı tarafından; Sezarların, Yavuz Sultan Selimlerin,
Bonapartların, Milli Şeflerin, Hitlerlerin, Salazarların, Pinoşelerin, Ziya ül
Hakların, Kenan Evrenlerin, Ariel Şaronların yanında anılacaksın…
Bilumum tiranların,
despotların, faşistlerin; yani “öldürmeyi iyi bilenlerin” yanında anılacaksın!
F Tipi insanlık
dışılığıyla anılacaksın…
Terörle Mücadele
Yasaları’yla uyguladığın gestapo hukukuyla anılacaksın…
Sokaklardaki polis
işkenceleriyle ve cinayetleriyle anılacaksın…
Roboski’yle
anılacaksın…
Reyhanlı’yla
anılacaksın…
10 yılda 10 bin iş
cinayetleriyle anılacaksın…
1 Mayıs yasaklarıyla
anılacaksın…
Taksim ve Gezi Parkı
vahşetiyle anılacaksın…
Ve bir de tabii, nasıl
olup da Türkiye’nin cebi şişkin zenginlerinden biri olduğunla anılacaksın!..
Nasıl oldun hakikaten;
“legal” yollarla mı, “illegal” yollarla mı?..
İktidar ortağın
cemaat, “legal” mi “illegal” mi?…
Kayıtlı mı
“hizmet”leri, devlette?…
Neresinde devletin,
“legal”inde mi, “illegal”inde mi?..
Nereden geliyor bu
cemaatin değirmeninin suyu?…
“İllegal” değil miydi
PKK?…
Abdullah Öcalan,
“bölücü başı” değil miydi?…
Kandil TC Vilayeti,
Murat Karayılan da sizin atadığınız valiniz miydi?…
Kürt halkı, örgüt
tarafından kandırılmış, korkutulmuş cahil cühelalardan ibaret değil miydi?
Keskesor, resmi
belgelerinizde paçavra/bez parçası olarak geçmiyor muydu?
Ne oldu?…
“İllegal”lerle,
“bölücü”lerle müzakere masasına oturdunuz, oturtuldunuz, oturmak zorunda
kaldınız!..
Hangi tarafınızla
oturdunuz, onu merak ediyoruz; “illegal” olan mı “legal” olan mı?…
Taksim’e
girebilirsiniz yeniden…
Gezi Parkı’nı yeniden
işgal edebilirsiniz…
Vahşetle, yaralayarak,
öldürerek gelebilirsiniz…
Buna yetecek polis
gücünüz, gazınız, silahınız var…
Ama artık oraları zapt
edemezsiniz, buna gücünüz yok…
Döner döner geliriz…
Bir gider bin geliriz…
Çünkü yürekleri zapt
edemezsiniz…
Öfkeyi zapt
edemezsiniz…
Onuru zapt
edemezsiniz…
İnsan’ı zapt
edemezsiniz…
Halkı zapt
edemezsiniz…
İllegal ya da legal…
Adalet duygusunu…
Eşitlik düşüncesini…
Özgürlük isteğini…
Ezilenlerin iradesini…
Devrimi…
Zapt e-de-mez-si-niz…
İki kere iki dört!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder