SEFA GELDİ HOŞGELDİ
Başbakan Erdoğan dedi ki: “Üç
beş ağaç değil bunların meselesi”…
Biz dedik ki: Evet üç-beş ağaç
da dahil, ama bütün mesele bu değil.
Bu; milyonların özgürlük ve
onur isyanı.
Başbakan Erdoğan dedi ki:
Bunlar, çapulcudur, faiz lobisidir, iç ve dış mihraklardır, marjinallerdir…
Biz dedik ki: Evet çapulcuyuz.
İçeridekileriyle
dışarıdakileriyle milyonlarız.
Yüzde 50’ye rağmen marjinal
olan sizsiniz.
Korku imparatorluğunuzun surları
çatırdıyor.
Sonunuz yakındır.
Başbakan Erdoğan dedi ki:
Bitireceğim bunları, temizleyeceğim.
Biz dedik ki: Bu daha
başlangıç, mücadeleye devam.
Başbakan Erdoğan dedi ki: Bu
oyunu bozacağım.
Ama halk dedi ki: “Şah ve mat”
Mayıs direnişi ve Haziran ayaklanması
“Artık yeter” diyen ezilenlerin görkemli yürüyüşüne tanıklık etti.
Sefa geldi hoş geldi.
Yüreklerimize umut üfledi,
bilincimize ışık oldu.
Sefa geldi hoş geldi.
Gezi’den başlayarak, sokaklara,
barikatlara, okullara, evlere, işyerlerine, bürolara ve her yere ezilenlerin
çağrısı yükseldi.
Kulaklarımıza fısıldadı.
Sefa geldi hoş geldi.
Kendini yedi düvel dünyanın
hükümdarı sanan, rant lobisinin, sermayenin ve emperyalizmin hizmetkarının son
çığlıkları duyuldu.
Hesabınızı göreceğim…
O da, sefa geldi hoşgeldi.
Kürsülerden haykırırken, “özgürlük var, daha
ne istiyorsanız, ne söylüyorsanız söyleyin” derken, bürolar, evler
basıldı.
Yine bir şafak vakti
operasyonuyla, onlarca sosyalist, devrimci, antifaşist derdest edildi.
Özgürlük ve onur isyanının sesi
olan özgür basının sesini kısmayı, ezilenlerin haber alma özgürlüğünü elinden
almayı amaçladılar.
Ama ne mümkün.
Her bir okurumuz sesimiz,
kulağımız oldu.
Dostlarımız yardımımıza koştu.
Henüz o son söz söylenmedi.
Elinde sadece korku
imparatorluğunun zebanilerinin kaldığını gören Erdoğan’a da bu halkın bir sözü
olacak.
Ellerini, öfkelerini,
yüreklerini birleştirenler, Erdoğan’a el sallayacaklar.
Güle güle Erdoğan, güle güle.
sayın hiç yılmaz,
YanıtlaSilidamlarla ilgili bir yazınızı okudum. fethi gürcan ile albay talat aydemir'in 1961 yılında idam edildiğini yazmışınız. bu değerli iki askerimiz, 1964 yılında idam edilmişlerdir.
bu konuda "ihtilalin suvarisi" kitabını okumanızı tavsiye ederim.
saygılar,