27 Temmuz 2013 Cumartesi



    SEFA GELDİ HOŞGELDİ
Başbakan Erdoğan dedi ki: “Üç beş ağaç değil bunların meselesi”…
Biz dedik ki: Evet üç-beş ağaç da dahil, ama bütün mesele bu değil.
Bu; milyonların özgürlük ve onur isyanı.
Başbakan Erdoğan dedi ki: Bunlar, çapulcudur, faiz lobisidir, iç ve dış mihraklardır, marjinallerdir…
Biz dedik ki: Evet çapulcuyuz.
İçeridekileriyle dışarıdakileriyle milyonlarız.
Yüzde 50’ye rağmen marjinal olan sizsiniz.
Korku imparatorluğunuzun surları çatırdıyor.
Sonunuz yakındır.
Başbakan Erdoğan dedi ki: Bitireceğim bunları, temizleyeceğim.
Biz dedik ki: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.
Başbakan Erdoğan dedi ki: Bu oyunu bozacağım.
Ama halk dedi ki: “Şah ve mat”
Mayıs direnişi ve Haziran ayaklanması “Artık yeter” diyen ezilenlerin görkemli yürüyüşüne tanıklık etti.
Sefa geldi hoş geldi.
Yüreklerimize umut üfledi, bilincimize ışık oldu.
Sefa geldi hoş geldi.
Gezi’den başlayarak, sokaklara, barikatlara, okullara, evlere, işyerlerine, bürolara ve her yere ezilenlerin çağrısı yükseldi.
Kulaklarımıza fısıldadı.
Sefa geldi hoş geldi.
Kendini yedi düvel dünyanın hükümdarı sanan, rant lobisinin, sermayenin ve emperyalizmin hizmetkarının son çığlıkları duyuldu.
Hesabınızı göreceğim…
 O da, sefa geldi hoşgeldi.
 Kürsülerden haykırırken, “özgürlük var, daha ne istiyorsanız, ne söylüyorsanız söyleyin” derken, bürolar, evler basıldı. 
Yine bir şafak vakti operasyonuyla, onlarca sosyalist, devrimci, antifaşist derdest edildi.
Özgürlük ve onur isyanının sesi olan özgür basının sesini kısmayı, ezilenlerin haber alma özgürlüğünü elinden almayı amaçladılar.
Ama ne mümkün.
Her bir okurumuz sesimiz, kulağımız oldu.
Dostlarımız yardımımıza koştu.
 Henüz o son söz söylenmedi.
Elinde sadece korku imparatorluğunun zebanilerinin kaldığını gören Erdoğan’a da bu halkın bir sözü olacak.
Ellerini, öfkelerini, yüreklerini birleştirenler, Erdoğan’a el sallayacaklar.
Güle güle Erdoğan, güle güle.

1 yorum:

  1. sayın hiç yılmaz,
    idamlarla ilgili bir yazınızı okudum. fethi gürcan ile albay talat aydemir'in 1961 yılında idam edildiğini yazmışınız. bu değerli iki askerimiz, 1964 yılında idam edilmişlerdir.
    bu konuda "ihtilalin suvarisi" kitabını okumanızı tavsiye ederim.
    saygılar,

    YanıtlaSil